Katarakt ameliyatı, eski çağlardan bu yana uygulanmakta olan tedavilerdendir. Görmenin azalmasına ve körlüğe yol açan sebeplerin başında gelen katarakt için kullanılan yöntemler, bilimsel ve teknolojik gelişmeler sayesinde değişmiştir.

Dolayısıyla katarakt tedavisindeki başarı oranı, günümüzde bir hayli yükselmiş durumdadır. Katarakt tedavisinin nasıl yapıldığı konusuna geçmeden evvel, katarakt nedir, kimler risk altındadır, kataraktın görülme sıklığı nedir vb. soruların yanıtlarına yer verilmesinde fayda vardır.

Katarakt Nedir, Ne Gibi Belirtileri Vardır?

Görme, gözle başlayıp beyinle devam eden bir sürecin son aşamasıdır. Görmenin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için organların ilgili bileşenleri, kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmelidir. Örneğin, katarakt hastalığı çerçevesinde ele alındığında- ışık sırasıyla korneada ve göz içi lensinde kırılmalıdır.

Kornea da göz içi lensi de herhangi bir sorun yoksa saydam bir yapıdadır. Yaşlanma nedeniyle göz içi lensinin saydamlığının ve esnekliğinin azalması veya sertleşmesi, böylece normal ışık geçişine engel olacak bir hâle gelmesi, beklenen bir durumdur. Saydamlıktaki bu azalma (Lensin tamamında ya da belirli bir bölümünde olabilir.), görüşü olumsuz şekilde etkileyecek, hastanın hayatına devam etmesini engelleyecek seviyeye geldiğinde kataraktın varlığından söz edilmeye başlanır.

Derecesi birbirinden farklı olabilmekle birlikte genellikle her iki gözde birden görülen katarakt, bugünden yarına ortaya çıkan bir rahatsızlık değildir. Göz içi lensinin, ışığı retinaya gönderme gibi görevlerini yerine getiremeyecek duruma geliş sürecinde hasta, görmeyle ilgili kimi şikayetlerden yavaş yavaş yakınmaya başlar. Bu belirtilerin ilk iki sırasında, görmenin azalması ve görüşün puslu ya da bulanık olması vardır.

Bu belirtiler nedeniyle hasta, örneğin okuma yaparken güçlük çekmeye başlar ya da kullandığı gözlüğün camını sık aralıklarla silme ihtiyacı duyar. Katarakt tedavisi uygulanacak kimselerde ayrıca gözün kamaşması, bir nesneyi çift görme, ışığın etrafında hareler görme, renkleri seçmede zorluk yaşama vb. gibi durumlarla da karşılaşılır. Kimi hastalar ise gece araç sürüşünün zorlaştığından yakınırlar.

Katarakt, göz içi merceğin hangi bölümünde ise isimlendirme ona göre yapılır. Başlıca üç ana gruba ayrılır. Bunlar, kortikal, nükleer ve subkapsüler katarakttır. Bu gruplar, daha ziyade erken dönemdeki kataraktlar için geçerlidir zira ileri seviye katarakta merceğin tamamı kesifleşir.

katarakt

Katarakt Neden Ortaya Çıkar, Kimlerde Görülür?

Göz içi lensinin saydamlık, esneklik vb. önemli özelliklerini kaybetmesini -ve böylelikle kataraktın ortaya çıkmasını tetikleyen temel sebep yaşlanmadır. Geçmişte gözle ilintili herhangi bir sağlık sorunu yaşamamış olsa da bir bireyde (cinsiyet fark etmeksizin), altmış yaşından sonra katarakt görülebilir.

Genetik miras ya da diğer bir ifadeyle katarakt hastalığına yakalanma “yatkınlığı” da bu ihtimali kuvvetlendirir. Ayrıca seksen yaşını geçmiş bireylerin neredeyse tamamında, miktarı az dahi olsa ve görmeyi etkilemese de kataraktın var olduğu söylenebilir.

Her ne kadar katarakt hastalığının en yaygın görülen sebebi yaşlanma olsa da henüz altmışına gelmemiş, gençlik ya da çocukluk çağında olan bireylerde, hatta yeni doğmuş bebeklerde (doğumsal katarakt) dahi katarakt oluşabilir. Bu tür vakalarda tetikleyici etmen değişkendir.

Örneğin, göz içi lensinin saydamlığının bozulmasına önceden yaşanmış göz travmaları ya da enfeksiyonlar neden olabileceği gibi akraba evlilikleri, glokom, hipertansiyon, metabolik hastalıklar, şeker hastalığı ya da bazı ilaçların kullanımı neden olabilir. Söz konusu ilaçlar gebeler tarafından kullanılmışsa ya da anne adayı enfeksiyon geçirmişse doğumsal katarakt ortaya çıkabilir.

Katarakt Varlığı Nasıl Teşhis Edilir?

Katarakt, göz hekimlerinin yaptığı muayenede tespit edilmesi kolay bir hastalıktır. Göz bebeğinin genişletilmesi sonrası biyomikroskop kullanılarak incelenen gözde katarakt olup olmadığı ortaya çıkar.

Kataraktla eş zamanlı olarak farklı göz hastalıklarının da var olması muhtemeldir. Bu nedenle hekimler, katarakta yönelik araştırmalarında, hastanın ek taramalardan geçirilmesi, farklı testlere tabi tutulmasını da isteyebilir. Katarakt tedavisi, tüm bu süreçte elde edilen veriler ışığında planlanır.

Katarakt Nasıl Tedavi Edilir?

Kimi göz hastalıklarından farklı olarak katarakt tedavisi, tıbbi ya da konservatif yöntemlerle yapılamaz. Ayrıca ne yazık ki kataraktın ilerleyişini yavaşlatan ya da gerileten bir yöntem de henüz bulunmamaktadır. İşe yarar tek yöntem ise ameliyattır.

Buna karşın, tanısı konmuş her katarakta, anında müdahale etme gerekli görülmeyebilir. Göz içi lensindeki deformasyonun seviyesi, cerrahi müdahalenin ne zaman yapılacağında belirleyici olur. Katarakt an itibarıyla hastanın yaşamını olumsuz yönde etkilemiyorsa ve göz tansiyonunu yükseltmiyorsa ya da göz içi lensindeki sertleşme ileri seviyede değilse hekim, ameliyatı ileri bir tarihe erteleyebilir.

Katarakt

Katarakt Ameliyatından Önce

Katarakt tedavisi, ameliyat öncesi ve sonrasını da kapsar. Bu nedenle ameliyat öncesinde yapılan tetkiklerin anlamlandırılmasını kolaylaştırması için hastanın, mevcut ve geçmiş dönemli ciddi hastalıklarını, geçirdiği ameliyatları, kullanmakta olduğu ilaçları, kısacası sağlık öyküsünü eksiksiz olarak hekimiyle paylaşması gerekir.

Katarakt tedavisine başlanacağı gün, hastanın belirlenen ameliyat saatinden birkaç saat öncesinde ilgili sağlık kuruluşuna gelmesi yeterlidir. Bununla birlikte en az altı saattir yemek yememiş, sıvı almamış olması gerekir. Ayrıca yüzünü, özellikle göz çevresini makyajdan arındırmalı ve takılarını çıkarmalıdır.

Katarakt Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Katarakt ameliyatı özelliğini yitiren göz içi lensine müdahale edilir. Bu kapsamda doğal lens çıkarılıp yerine yapay lens (IOL-Intraoküler lens) yerleştirilir. Intraoküler lensler çeşitlidir. Yaygın olarak tek odaklı lensler kullanılır. Bu tür lensler, hastanın yakını ya da uzağı net görmesini sağlar.

Hangi görüş netleştirilmişse hasta, diğeri için gözlük kullanmak durumunda kalabilir. Çok odaklı, yani hastanın yakını ve uzağı net görmesini sağlayan lens çeşidi de var olmakla birlikte beraberinde kimi sorunları getirdiğinden sıklıkla tercih edilmez.

Bunlardan başka farklı özellikler sunan, örneğin zararlı ışıkların göze girmesine mani olan yapay lensler de vardır. Hangi tür lensin kullanılacağına karar verilmesinde ise hastanın mevcut durumu ve hekimin kararı etkilidir. Göze yapay lens yerleştirilmesini engelleyen durumlar mevcutsa katarakt tedavisi ardından kalın camlı gözlük kullanımı zaruridir.

katarakt ameliyatı

Katarakt tedavisi kapsamında geçmişte yapılmakta olan açık ameliyat yöntemi terk edilmiş, onun yerine fakoemülsifikasyon yöntemi benimsenmiştir. FAKO olarak kısaltılan bu yöntem, uzun yıllardır kullanılagelen yöntem olarak öne çıkar. FAKO’ya benzer olarak geliştirilen femtosaniye lazerli katarakt cerrahisi yöntemi de son yıllarda kullanılmaya başlanmış bir katarakt tedavisi yöntemidir.

FAKO Yönteminin Uygulanması: Genel anesteziye gerek duyulacak bir durum yoksa hastanın göz refleksini azaltan ve acı duymasını engelleyen anestezik damlalar kullanıldıktan sonra ameliyata geçilir. (Muhtemel bir enfeksiyon riskine karşı ve göz bebeklerinin genişletilmesi amacıyla hastanın gözlerine farklı özellikteki damlalar da uygulanabilir.) İlk adımda korneada açılan kesilerden (2-2,5 mm’lik) göz içi lensine ulaşılır.

Kapsüloreksis dediğimiz bir işlemle lensin ön kapsülünde yuvarlak bir giriş açılır. FAKO cihazı bu girişten girerek hem yaydığı titreşimlerle (ultrasonik ses dalgaları) lensi parçalar hem de bu parçaların emilerek göz dışına çıkarılmasını sağlar. (Göz içi lensinin arka kapsülü, yapay lensin tutunması için hastada bırakılır.)

İşlem tamamlandıktan sonra intraoküler lens (yapay lens-IOL), enjektör kullanılarak kapsül içine yerleştirilir. Göze antibiyotik enjekte edilmesi ardından göz kapatılarak işlem sonlandırılır.

FAKO yönteminin yaygın olarak tercih edilmesinde, başarıya ulaştırmasının yanı sıra hastanede yatış ve -açık ameliyatın aksine- dikiş gerektirmemesi de etkilidir. Sorunlu lensin çıkarılabilmesi ve yerine yapay lensin yerleştirilebilmesi adına açılan küçük boyutlu kesiler, ameliyat sonrasında kısa süre içerisinde göz basıncı yardımıyla kapanır. Bunlar dışında hasta uyanık bir şekilde ameliyata girer ve anestezik damla sayesinde yapılan işlemleri hissetmez.

Femtosaniye Lazer Yönteminin Uygulanması: FAKO yöntemindeki gibi bu yöntemde de göze anestezik damla damlatıldıktan sonra işlem başlatılır. Kesilerin açılması ve göz içi lensinin parçalanması, lazer yardımıyla (bilgisayar kontrollü) çok kısa bir süre içerisinde yapılır. Parçaların emilmesi içinse yine FAKO cihazı kullanılır. Sürecin sonraki etapları, FAKO yönteminin etaplarıyla aynıdır.

Femtosaniye lazerli katarakt cerrahisi, güvenilir bir yöntemdir, konforludur. Yöntemin bilgisayar kontrollü lazerle uygulanıyor olması da muhtemel riskleri asgari düzeye indirir. FAKO yönteminin avantajlarına ek olarak bu yöntemde ameliyat süresi oldukça kısadır.

*Anestezi yönteminin seçilmesinde hastanın durumu belirleyicidir. Çocuk hastalarda lokal anestezi ya da anestezik damla ile gözü uyuşturmak yerine genel anestezi kullanımı tercih edilir.

Katarakt Ameliyatından Sonra

Katarakt ameliyatı sırasında beklenmedik herhangi bir durum yaşanmamışsa hasta, birkaç saatlik müşahedenin ardından taburcu edilir. Gözü kapatan pedler, hekimin önerdiği süre boyunca çıkarılmamalı ve hasta, ameliyatın ertesi gününde kontrole gitmelidir.

İyileşme, ameliyatı takip eden bir haftada hızla gerçekleşir ancak tam görme süresi, hastanın özelliklerine göre daha uzun sürebilir. Gözlük kullanımı gerekliyse derecenin sağlıklı bir şekilde ölçülebilmesi için de bir ayın dolmasını beklemek gerekir. Ameliyatın ardından gözlerde yorulma meydana gelebilir ancak kitap okuma, TV seyretme gibi aktivitelerden kaçınmaya gerek yoktur.

Her ameliyatta olduğu gibi katarakt tedavisi için yapılan ameliyat sonrasında da hastanın uyması gereken kimi kurallar bulunur. Bu kuralların başında hastaların, verilen ilaçları kullanmayı ve belirlenen tarihlerde (genellikle birinci gün, hafta ve ayda) kontrole gitmeyi aksatmamaları ve gözlerine baskı uygulamaktan (ovalama gibi) kaçınmaları gelir.

Ameliyat sonrası hijyene de dikkat etmek oldukça önemlidir. Sadece gözler değil, yüz ve eller de hijyen kuralları gözetilerek korunmalıdır. Hastaların yüz yıkama ya da banyo yapma için hekimlerinin tavsiyesine uyması gerekir. Aynı durum, denize-havuza girmek, spor yapmak, ağır kaldırmak vb. risk yaratacak durumlar için de geçerlidir.
Katarakt tedavisi süresince hastaların, -düşük bir ihtimal de olsa- beklenmeyen bir durumla karşılaştıklarında vakit kaybetmeden operasyonu gerçekleştiren hekime görünmeleri gerekir.

Katarakt ameliyatı hakkında sorularınız için bize Whatsapp iletişim hattımızdan ulaşabilirsiniz.

whatsapp iletişim hattı

Katarakt Ameliyatı Riskli midir?

Katarakt tedavisi amacıyla uygulanan cerrahi yöntemler, yüksek başarı oranına sahiptir. Hastaların %95’i, katarakt tedavisinden sonra görmede artış yaşar. Bununla birlikte nadiren, basit tedavi yöntemleriyle giderilebilecek kimi şikayetler (ödem, yanma, batma vb.) ve çok nadiren, yeni bir cerrahi müdahale gerektiren kimi durumlar (göz içi kanaması, retina dekolmanı, enfeksiyon vb.) de ortaya çıkabilir.

Katarakt Tedavisi Başarısızlıkla Sonuçlanabilir mi?

Katarakt tedavisiyle görme artışının sağlanması hedeflenir. Bu hedefe ulaşılabilmesi için görme kaybını tetikleyen diğer hastalıkların var olup olmadığı tespit edilmedir. Zira katarakt haricindeki bu hastalıklar, katarakt tedavisi uygulanmasına rağmen görme kaybının devam etmesine yol açabilir.

Başarılı katarakt tedavisi ardından, aradan zaman geçtikten sonra kimi hastaların görmesinde bulanıklaşma yeniden yaşanabilir. Bu kez sorun lensten değil, ameliyat esnasında alınmayan lens arkası kapsülün kalınlaşmasından kaynaklanır. İkincil katarakt olarak adlandırılan ancak katarakt sayılmayan böyle bir durumda kısa bir işlem olan YAG lazer yapılarak hastanın görüşünün netleştirilmesi yoluna gidilir.

Unutmayın: Başarısızlıkla karşılaşılmaması ve risklerin bertaraf edilmesi için katarakt tedavisi, uzman hekimlerce, donanımlı sağlık kuruluşlarında yapılmalıdır!

Instagram’da bizi takip etmek için tıklayınız.

İnstagram